1944 Ahıska Sürgünü: Son Tanıklar

Çarşamba, Kasım 13, 2024

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından 2019 yılında başlatılan "1944 Ahıska Sürgünü Sözlü Tarih Projesi: Sürgünün Son Tanıkları" isimli çalışma kapsamında hazırlanan 1944 Ahıska Sürgünü: Son Tanıklar isimli eser; Ahıska’nın son bin yılını özetleyen giriş bölümünden ve sürgünü tecrübe etmiş, günümüzde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan ve Özbekistan'da yaşamını sürdüren 75 Ahıska Türkü ile yapılan mülakatlardan oluşuyor.

Bugün Gürcistan sınırları içinde kalan Ahıska, Türkiye sınırına 15 km mesafede bulunuyor. 250 yıl Osmanlı Devleti’nin egemen olduğu Ahıska toprakları, 1828 yılında Rus işgaline uğradı, 1829 yılında ise bu ülkenin hâkimiyetine geçti.

II. Dünya Savaşı’nın bitmesine yakın Rusya’nın savaştan galip çıkacağını öngörebildiği 1944 yılı, Sovyet Rusya’nın hâkimiyeti altında yaşayan Türk ve Müslüman halklar için felaketlerin başlangıcında bir dönüm noktası oldu.

1944’teki büyük sürgün öncesi uygun şartları oluşturmak için harekete geçen Sovyet yönetimi; Ahıska Türkleri arasında önde gelen, vasıflı, toplumu yönlendirebilecek kişileri bölgeden sürmüş, askerlik yapabilecek durumdaki tüm erkekler ise Rusya saflarında savaşmak üzere cepheye gönderilmişti.

Bereketli, verimli topraklara ve doğal güzelliklere sahip Ahıska’da Türkler gece yarısı kapılarına dayanan Sovyet askerlerinin ileri sürdüğü “Türkiye Cephesinden gelen tehlikelere karşı Ahıskalıları korumak ve cephe hattından uzaklaştırmak” gibi bahanelerle evlerinden çıkarıldılar ancak Ahıska Türkleri yurtlarından sürgün edilmelerinin gerçek sebebini çok iyi biliyordu.

1918 yılında Bakü’yü Ermeni işgalinden kurtaran Kafkas İslam Ordusu saflarına katılan Ahıska Türkleri bölgenin kaderinin belirlenmesinde etkili olmuş, Rus yöneticiler tarafından yakın takibe alınmıştı. Ahıska Türkleri; sürgünün asıl sebebinin tarihin tekerrür etmesinden çekinen Rusların, dillerini, dinlerini ve kimliklerini muhafaza eden, asimile edemedikleri Ahıska Türklerini cezalandırmak, Türkiye’nin etkisinden uzak tutmak ve Ahıska Türklerinin Türkiye ile olası bir ittifakının önüne geçmek olduğunun farkındaydı.

Tarihler 14 Kasım 1944’ü gösterdiğinde kimsenin kaçmasına imkân vermeyecek şekilde köyleri kuşatan Sovyet askerleri tarafından apar topar evlerinden çıkarılan Ahıska Türkleri; mallarını mülklerini ve hatıralarını geride bırakmak zorunda kaldıkları bir yolculuğa çıktı.

Eski, bakımsız, hayvan taşımacılığında kullanılan, kapısı ve penceresi olmayan yük trenlerine bindirilen Ahıska Türkleri, 4-5 hanenin bir vagona doldurulduğu trenlerde açlık, -40 dereceye varan soğukla baş başa bırakıldıkları, tasarlanmış bir ölüm yolculuğuna çıkarıldı. Ahıska, Aspinza, Ahılkelek ve Bogdanovka ilçeleri ile bu ilçelere bağlı yaklaşık 220 köyden Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi ülkelere sürgün edilen 100 bin civarındaki Ahıska Türkü’nün 20 bine yakını bir ay süren bu yolculuk sırasında açlıktan, soğuktan ve hastalıklardan dolayı hayatını kaybetti.

Zor şartlar altında hayatta kalmayı başaran Ahıska Türkleri, sürgün edildikleri ülkelerde "özel yerleşim" rejimi adı verilen uygulamayla sıkı gözetim ve denetim altında yaşamaya mahkûm edildi. Bugün dünyanın 10’dan fazla ülkesine dağılmış bulunan yaklaşık 600 bin Ahıska Türkü, ana vatan hasretiyle yaşamaya devam ediyor.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından 2019 yılında başlatılan "1944 Ahıska Sürgünü Sözlü Tarih Projesi: Sürgünün Son Tanıkları" isimli çalışma kapsamında hazırlanan 1944 Ahıska Sürgünü: Son Tanıklar isimli eser; Ahıska’nın son bin yılını özetleyen giriş bölümünden ve sürgünü tecrübe etmiş, günümüzde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan ve Özbekistan'da yaşamını sürdüren 75 Ahıska Türkü ile yapılan mülakatlardan oluşuyor. Mülakatlarda sürgünün canlı tanıklarına 30 civarı soru sorulmuş, tanıklardan Ahıska’da sürgün öncesi gündelik hayatın nasıl işlediği, bugüne kadar geldikleri süreçte tecrübe ettikleri zorlukları ve tüm boyutlarıyla sürgünü anlatmaları istenmiştir.

Sürgünün akıllarda ve gönüllerde yer etmesi aynı zamanda tarihe not düşülmesinin amaçlandığı bu eser;  21.500 km yol kat edilip yaklaşık 500 kişiyle temasa geçilerek 3 ay süren bir saha çalışmasıyla elde edilen 300 saati bulan görüntülü kayıt ve 500 sayfaya yakın dokümanın işlenmesiyle ortaya çıktı. Kronolojik bir sürgün tarihinden oldukça öteye geçen belgesel kitapla; Ahıska Türklerinin acılarla yoğrulmuş, gönüllere dokunan hazin sürgün hikâyeleri ile birlikte benzer acıları paylaşan soydaş ve akraba toplulukların tarihî müktesebatı gün yüzüne çıkarılmış oldu.

Literatüre önemli bir katkıda bulunacağı, konuyla ilgilenen akademisyen ve araştırmacılar için baş ucu bir kaynak olacağı düşünülen eser, YTB’nin dijital kütüphanesinde okurların istifadesine sunuluyor: 1944 Ahıska Sürgünü: Son Tanıklar


İlgili Haberler

baglar
Bağlar

Aliya’nın yakın dostu Mustafa Spahic ile Aliya ile tanıştığı yıllardan bugüne Aliya’yı ve onun düşünce mirasının anlamını kon

Çarşamba, 20 Kasım 2024

duyurular
Duyurular

Sözleşmeli Bilişim Personeli Alım İlanı

Çarşamba, 20 Kasım 2024

hafiza
Hafıza

Halterde küçük cüssesine rağmen kaldırdığı, sadece kiloya vurulacak cinsten ağırlıklar değildi. Kaldırdığı o ağırlıklar aslın

Pazartesi, 18 Kasım 2024