Kosovalı Türklerin Yükselen Sesi: Tan Gazetesi
Perşembe, Mart 3, 2022Kosova halkının sesi olan Tan gazetesinin başlıca hedefi; özellikle Kosova, Makedonya ve genelde Balkan coğrafyası olmak üzere okuyucularına toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren haberleri ulaştırmak, Türk halkının değerlerini, geleneğini göreneğini ve dünya görüşünü yansıtan yayınlar yapmak ve bu anlayışı gelecek nesillere aktarmaktı. Tan gazetesi; yayınlandığı süreçte mümkün oldukça Türklerin sorunlarına çözüm bulmaya çalışmış ve Türk benliğini korumaya özen göstermiştir.
1969–1999 yılları arasında 30 yıl ara vermeden haftalık olarak yayımlanan Tan gazetesi; Kosova’da aralıksız yayımlanan en uzun ömürlü Türkçe gazete olarak yayıncılık tarihindeki yerini aldı.
Toplam 1536 sayıya ulaşan Tan gazetesi ve yayınları, Avrupa, Asya, Amerika ve Avustralya kıtalarındaki 28 farklı ülkede yaşayan okuyucusuna gönderiliyordu. Tirajı 3.000’ni geçen gazetenin her sayısından 400 nüsha Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkeye ulaştırılıyordu.
Haber, yorum, ekonomi, spor, kültür-sanat ve magazin haberlerinin yer aldığı gazete; Türk ve yabancı yazarlardan oluşan bir kadro tarafından yayıma hazırlanırdı.
Kültür, edebiyat ve sanat alanlarında kapsamlı dosyaların yer aldığı gazetede dünya edebiyatından çevirilere de yer veriliyordu.
Tan gazetesi, yayın hayatına bugünkü Kosova Kültür Bakanlığı binasının arkasında bulunan ahşap bir binada başlamıştı.
1977 yılına kadar bu binada yayıma hazırlanan gazetenin yazı işleri, sayfa düzeni ve planlaması Priştine’de gerçekleştiriliyordu. Daktiloda yazılan tüm yazılar basımdan bir gün önce, bugün Kuzey Makedonya'nın başkenti olan Üsküp’e götürülür, matbaada basıldıktan sonra gazete dağıtıma çıkmak üzere Priştine’ye getirilirdi.
1978 yılında ise Tan gazetesi, Priştine’de inşa edilen yeni Basın Sarayı’nın, 15. ve 16. katlarına taşındı. Tan; baştan aşağı yenilendi ve çalışma koşullarında iyileştirmeye gidildi. Yapılan değişikliklerle birlikte bu dönemde Tan gazetesi ekibi gazeteciler ve teknik personel olmak üzere toplam 54 kişiden oluşuyordu.Basın Sarayı’nın hemen yanında ise “Rilindiya” adıyla modern bir matbaa inşa edilmişti. Tan’ın bu yeni matbaadan çıkabilmesi için Türkçe harfler temin edilmiş ve böylece Tan ekibi basım için Üsküp’e gidip gelme zahmetinden kurtulmuştu.
Gazeteye Emeği Geçen İsimler
Tüm yayın hayatı boyunca gazetenin müdürlüğünü, aynı zamanda gazetenin genel yayın yönetmenliğini yapmış olan isimler ise sırasıyla Süleyman Brina, Bedri Selim, Nevzat Hüdaverdi, Şakir Maksut, Raif Vırmiça ve Enver Baki’ydi.
1969 yılında Kosova’da Türkçe “Tan” gazetesinin yayınlanması için kolları sıvayan Süleyman Brina, Tan’ın kurucusu olarak gazetenin ilk müdürü, başyazarı ve sorumlusu olma görevini 1972 yılına kadar sürdürdü. Brina, Tan gazetesi bünyesinde en seçkin genç yazarları ve güçlü bir kadroyu bir araya getirmeyi başarmıştı.
Kosova’da “ilk Türk kimya mastırı” unvanı olan bilim insanı olan Nevzat Hüdaverdi, uzun yıllar Tan gazetesinin müdürlüğü görevini yürütmüştü. Siyasi mevkilerde de çeşitli görevler üstlenen Hüdaverdi, uzun yıllar öğretmenlik de yapmıştı.
1963’te eski Priştine Radyosu Türkçe yayınlarında gazetecilik yaşamına başlayan Şakir Maksut, 1973 yılında Priştine Televizyonu Türkçe Programı’nın kurucusu olarak uzun yıllar çalıştı. Şakir Maksut, 36 yılını verdiği gazetecilik mesleğinde, Kosova’da Türkçe gazeteciliğin bir adım daha ileriye taşınmasını sağladı. Eski Yugoslavya’da siyaset, kültür ve spor alanlarında önemli görevler üstlenen Maksut, Kosova’da yaşayan Türklerin haklarının korunması ve genişletilmesi için büyük emek sarf etti.
Priştine Yüksek Pedagoji Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan Enver Baki ise Priştine Radyosu Türkçe Yayınlar Birimi’nde çalıştı ve çocuk yayınları sorumlusu oldu. Tan gazetesi ve Çevren dergisinin yayın yönetmenliğini yapan Enver Baki, bir dönem Yugoslavya Federal Meclisi'nde milletvekilliği görevini de yürütmüştür. Gazetenin müdürü ve editörleri, gazetenin yanı sıra Tan Gazete Yayın Şirketi bünyesinde yayınlanan Çevren, Çığ ve Kuş dergileri ile Tan Kitap Dizisi çıkarmaktan sorumluydu.Tan Gazetesinin İddiası ve Hedefleri
Kosova’da Arnavutça yayınlanan Rilindya ve Sırpça yayınlanan Yedinstvo gazeteleri gibi Tan gazetesinin kurucusu ve finansörü de Kosova Çalışan Halkın Sosyalist Birliği (ÇHSB) organıdır. Gazetenin yayın masrafları Kosova Meclisi kararıyla devlet bütçesinden karşılanırdı.
Yayınlarda Türkiye Türkçesini esas alan Tan gazetesi, o dönemde Türkiye’de bazı çevrelerin benimsediği dilde sadeleşme akımından taraftır. Dönem içerisinde dile pek çok yeni sözcük kazandırılmaya çalışılır ancak öz Türkçe olduğu iddia edilen bazı ifadelerin ve tamlamaların anlaşılması mümkün değildir.Halkın gazetesi olan Tan’ın başlıca hedefi; özellikle Kosova, Makedonya ve genelde Balkan coğrafyası olmak üzere okuyucularına toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren haberleri ulaştırmak, Türk halkının değerlerini, geleneğini göreneğini ve dünya görüşünü yansıtan yayınlar yapmak ve bu anlayışı gelecek nesillere aktarmaktır. Tan gazetesi, Türklerin sorunlarına çözüm bulmaya çalışmış ve Türk benliğini korumaya özen göstermiştir.
Basım Sürecinde Karşılaşılan Zorluklar
Amatör bir ekip tarafından çıkarılması nedeniyle Tan gazetesi yayınlarında rastlanan sorunlardan biri de büyük kısmı matbaadaki dizgi ve düzelti hatalarından kaynaklanmak üzere oluşan imla, noktalama yanlışları ve anlatımdaki bozukluklardır. Tan Yayınları, 1944 yılında Üsküp’te yayın hayatına başlayan Birlik gazetesi ekibinden de çok faydalanmıştır.
Gazetenin basımı için ara ara Üsküp’e giden Şerafedin Ömer yaşadıkları zorlukları şöyle ifade ediyor:
"Biz gazetenin basımı için Üsküp’e giderdik. Baskı bitene kadar orada kalırdık. Bazen bu günlerce sürerdi. Yazılar burada “Linotyp” makinelerinde kurşun harflerle dizilir, sonra her sayfa için önceden hazırlanan çerçevelere yerleştirilirdi. Özellikle manşetlerin dizilmesi çok zordu. Çünkü, çoğu zaman yeterli sayıda ve büyüklükte Türkçe harf bulamazdık. Sözgelişi istenen boy ve tipte ‘Ü, İ, Ş, Ç, Ö, Ğ’ harfleri olmadığı durumlarda ustalar pratik çözümlerle diğer harfleri eğeleyerek üretirlerdi. İşin aceleliği yüzünden gözden kaçan ve son anda gazete çıkmazdan önce fark edilen manşet hataları da ilginç bir yöntemle düzeltilirdi. Yarım silindir halinde kurşun bloklar rotasyon makinesine girmezden önce onların meydana gelmesinde kullanılan ‘matris’ denen yanmayan maddeden üretilmiş ve mukavvayı andıran ön kalıplar son bir kez kontrol edilirdi. Klasik Latin alfabesinden farklı olan Türkçe karakterlerden Ö, Ü, Ş, Ç, İ, Ğ harflerinin nokta, kuyruk ve takyaları Makedon matbaa ustasının elindeki bir çekiç ve tornavida ile anında oluşturuluyordu. Bu düzeltmelerin yapılacağı yere getirilen tornavidaya bir çekiç darbesiyle matriste nokta veya çizgi oluşturulup harfler düzeltiliyordu. Her ne kadar basit bir yöntem olsa da, sözgelişi bir manşette ‘...başkanı öldü.’ yerine ‘...başkanı oldu’ şeklinde çıkacak büyük bir hatanın eşiğinden son anda dönülürdü."
Teknik ve maddi imkânsızlık kaynaklı hataları bir kenara bırakırsak Tan gazetesi; Kosova’daki Türk azınlığın köklerinden kopmaması, millî bilincinin yitirmemesi, örf ve adetlerini muhafaza etmesi noktasında önemli katkılar sağlamıştır. Eğitim, kültür, edebiyat ve sanat alanlarında yaptığı yayınlarla büyük bir boşluğu dolduran gazete, genç kuşakları şiir ve yazı yazmaya ayrıca çizim ve röportaj yapmaya teşvik eder.
Haftalık olarak yayınlanması sebebiyle sıcak gündem haberleri yerine haftanın öne çıkan olaylarını analiz, dosya ve köşe yazısı olarak daha kapsamlı bir şekilde ele alan gazetenin, orta sayfasında ise kültür ve sanat haberlerine yer verilir.Tan’ın Edebiyat ve Kültür Sanat Dünyasına Katkıları
Tan’ın edebiyat ve kültür sanat dünyasına da azımsanmayacak katkıları olur. Tan gazetesinin yayın hayatına girmesiyle birlikte, Üsküp’teki Birlik ekolünün Kosova üzerindeki etkisi azalmaya başlar. 1960’ların sonlarına doğru Kosova Özerk Bölgesi’nde de edebiyat ve sanat yükselişe geçer. Bu zeminde neşet eden yeni edebi çevre, Kosova çağdaş Türk edebiyatının oluşmasına zemin hazırlar. Türk edebiyatının bu yıllarda yetiştirdiği isimler de Tan gazetesi ve yayınları sayesinde olgunlaşarak zirveyi yaşar.
Tan yayınlarının beslediği entelektüel ortam ve yazar kadrosu ileriki yıllarda Doğru Yol, Çevren ve Kuş gibi birçok derginin yayımlanmasına da alan açar. Bu dergiler, Kosova’da yaşayan Türklerin kültür, sanat, edebiyat ve eğitim faaliyetlerini besler. Türklerin yaşadığı şehirlerde hatta köylerde Türkçe eğitim veren okulların açılmasına, ders kitaplarının Türkçe basılmasına ve Türkçe eğitim veren yükseköğretim kurumlarının kurulmasına vesile olur. Aslına bakılırsa çağdaş Yugoslavya Türk edebiyatı, Birlik ve Tan gazetelerinin gölgesi altında dallanıp budaklanmıştır denilebilir.
1990’ların başlarına gelindiğinde ise Yugoslavya’da başlayan iç karışıklıklar Kosova’ya da sirayet eder. Kosova’da çeşitli olaylar ve sokak gösterileri baş gösterir. Kısa bir zaman zarfı içinde de Meclis feshedilir ve ekonomik dar boğaza girilir.
Tüm bu siyasi, toplumsal ve ekonomik çalkantılar Tan Gazetesinin yayın faaliyetlerini de etkiler. Yayın hayatına başladığında 16 sayfa olarak çıkarılan gazetenin sayfaları önce 12’ye iner daha sonra bu sayı 8’e kadar düşer.
Savaşın getirdiği çalkantılı ortamda çalışma imkânı bulamayan Tan gazetesi ekibi Kosova’yı terk etmek durumunda kalır. Sonrasında gazete, “Panorama” adlı Sırp şirketin bünyesine dâhil olur. Öte yandan, Tan Yayınları’nın tüzel kişiliğine son verilir. Bu süreçte mazeretsiz işe gelmedikleri için yayın ekibi işlerinden olur.
Tan ekibinden ülkeyi terk etmeyen gazeteciler Sırp şirketin yönetiminde baskı politikasının bir ürünü olan Tan’ın yayın politikasını hiç de yansıtmayan beş tane sayı çıkarmak zorunda kalırlar. Zaten bu son beş sayı gazetenin bir devamı olarak görülmez. Gazetenin yayınlandığı son tarih olarak ise NATO Hava Kuvvetleri’nin saldırılarının başladığı 24 Mart 1999 kabul ediliyor.
Ülkede savaşın sona ermesi Türkçe yayınları eski günlere taşımaz. Ülkedeki geçici yönetimin aldığı kararla Türkçe resmî dil olmaktan çıkar. Bu durum; Türkçe eğitimle birlikte basın yayın faaliyetlerine de ket vurur. Savaş sonrası dönemde Priştine Basın Sarayı’ndaki Tan ofisleri dağıtılır. Priştine Radyosu ve Televizyonu’na (PRT) kilit vurulur. Buralarda çalışan Türkler tasfiye edilir.
Zor şartlar altında temin edilen, çok büyük emeklerle derlenen Tan’ın zengin arşivi, önemli belgeler, pek çok kitap ve dergi, matbaanın bodrumunda kaderine terk edilir. Geriye kalan az sayıdaki malzeme, ancak 1999’dan sonra Kosova arşivlerine taşınıp koruma altına alınabilmiştir.
KAYNAKÇA
Okumuş, S. (2015). Kosova’da Türkçe Yayınlanan Bir Gazete: Tan. Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt 4, Sayı 1. Temmuz 2015 tarihinde https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/407959 adresinden erişildi
Tokmak, E. (2010). Yugoslavya’nın Dağılma Sürecinde Kosova Sorunu Ve Kosova Basını. https://www.proquest.com/docview/2569389177?fromopenview=true&parentSessionId=067W1YTVLJUCPp7yfXdI%2B2K4a6yNYWsZXZoaPPLBmc4%3D&pq-origsite=gscholar&accountid=174701
Okumuş, S. (2017). Yüz Yıllık Yalnızlık: İmparatorluktan Azınlığa Kosova'da Türkler. Karadeniz Araştırmaları Merkezi, 54. Eylül 2017 tarihinde https://www.academia.edu/39487946/_Y%C3%BCz_Y%C4%B1ll%C4%B1k_Yaln%C4%B1zl%C4%B1k_%C4%B0mparatorluktan_Az%C4%B1nl%C4%B1%C4%9Fa_Kosovada_T%C3%BCrkler_ adresinden erişildi