Dünden Bugüne Bildungsroman

Salı, Ağustos 1, 2023

Alman edebiyatı içerisinde gelişen Bildungsroman türü, insanın ruhsal gelişim ve oluşumunu ele alan bir türdür. Marianne Hirsch’e göre Bildungsroman, genel olarak tek bir kişinin yetişip sosyal bir düzen içerisinde gelişmesini ele alır. Söz konusu yetişme süreci, hem yaşam içerisindeki çıraklık dönemini hem de toplum içerisinde var olabilme arayışını içine alır. Gelişim ve olgunluk süreci uzun, meşakkatli, basamak basamak ilerleyen, kahramanın sosyal düzen ve kendi gereksinimleri arasında sıkışıp kaldığı bir zaman kesitidir. Bunun sonucunda da topluma entegre olmuş bir kişilik doğar.

Alman edebiyatı içerisin­de gelişen Bildungsro­man türü, insanın ruhsal gelişim ve oluşumunu ele alan bir türdür. Genellikle kahramanın çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemini işleyen bu tür; belli başlı unsurları içermek zorunda­dır. Romanda, kahramanın ol­gunluğa ulaşmasına, toplumdaki ve hayattaki rolünü bulmasına vesile olan bir olay anlatılır. Hikâ­yenin başında pek çok özelliği çocuksu olan karakter, hikâyenin sonunda topluma tam anlamıyla katılmış, kişiliğini geliştirmiş, olgun bir kişi hâline gelmiştir. Bildungsroman diye kabul edi­len eserlerin roman dokusunda işlenmiş olması gerekmektedir. Aşılması gereken zorluklar ve atlatılması gereken badirelerin olmadığı bir Bildungsroman’dan söz etmek mümkün değildir. Bu sebeple seçilen kahramanın, psikolojik, sosyal ve ahlaki nite­likli olaylar sonucunda gelişim gösteren belirli kişilik özellikle­rine sahip olması gerekir. Çeşitli sorunlarla mücadele içinde olan kahramandan beklenen ise; sorunların üstesinden gelmeyi başarmasıdır. Oluşum sürecinin birey ile dünyanın barışmasıyla sonuçlanması, geleneksel Bil­dungsroman’da neredeyse ön koşuldur.1

Marianne Hirsch’e göre Bildun­gsroman, genel olarak tek bir kişinin yetişip sosyal bir düzen içerisinde gelişmesini ele alır. Söz konusu yetişme süreci, hem ya­şam içerisindeki çıraklık dönemi­ni hem de toplum içerisinde var olabilme arayışını içine alır. Kah­ramanın yolculuğa çıkması için gerekli ivmeyi ise ev veya aileden uzaklaşmasına yol açacak bir olayın gerçekleşmesi oluşturur. Gelişim ve olgunluk süreci uzun, meşakkatli, basamak basamak ilerleyen, kahramanın sosyal düzen ve kendi gereksinimleri arasında sıkışıp kaldığı bir zaman kesitidir. Bunun sonucunda da topluma entegre olmuş bir kişilik doğar. 2

Bu tür eserlerle varılmak istenen nokta; kişi ile toplumu, özne ile nesneyi, kişi ile dünyayı barıştır­mak, uyum ve dengeye kavuştur­maktır. Odağında insanlık ideali, güzel ruh, hoşgörü gibi kavram­ların bulunduğu Alman klasisiz­minin felsefi altyapısı, Bildun­gsroman’ın felsefi altyapısında da belirgindir. “İnsanlık ve ahlak değerlerine, normlara önem veren hayat felsefesi dolayısıyla Klasik Devir, roman türünün özellikle Bildungsroman’ı için elverişlidir.”3 Bildungsroman’ın eğitim idealini ön plana taşıması toplumun kültürel yapısından kaynaklanmaktadır. Eğitim felse­fesinin temelleri köklü bir biçim­de Aydınlanma Çağı’nda atılmış, her alanda metafizikten uzaklaşı­lıp akılcılığa yönelinmesi toplum içinde yaşayan kişiyi yeni kişilik arayışına götürmüştür. Kültürlü kişinin hümanite kavramını be­nimsemesi ve yaşamaya başla­ması özellikle 18. yüzyıl sonların­da yoğunluk kazanmıştır.4

İç ve dış dünya, kişiselleşme ve sosyalleşme arasındaki gerilimli alanda kişiliğini bulma sürecin­de şahsın kendisini yetiştirecek güçte olması gerekir. Bildungs­roman’ın yansıtmayı amaçladığı insanlık örneği kavramı, eğitim konusundaki çeşitli görüşlerden oluşmuştur. Ancak bu çeşitli eğitim anlayışları iki yüzyılı aşkın süredir devamlı değişmektedir. 20. yüzyılda modern eğitim fel­sefesinin belirmesinden bu yana, başlangıçtaki etkisini koruyama­dığını gördüğümüz birçok eğitim kuramı ortaya atılmıştır. Özellikle 19. yüzyıl Bildungsromanı’nda Hegel’in diyalektik temele dayalı kuramı hayata geçirilmiştir. Mut­lu bir biçimde geçirilen çocukluk yıllarını, kahramanın sosyal ger­çeklikle karşı karşıya kaldığı düş kırıklığı aşaması izlemektedir. İşte bu çatışma, kalbin nazmı ile ilişkilerin nesrinin, yani öznel beklentilerin ve bunlardan uzak olan dış dünya gerçekliğinin bir dengeye kavuşturulduğu sentez aşamasıyla son bulmaktadır.5

Bildungsroman’ın bir terim ola­rak ilk defa tanımını, 1803 yılında estetik ve edebiyat profesörü Karl Morgenstern yapmıştır. Bildungsroman ile diğer roman türlerinin birbirlerine yaklaşmış olmaları, bu türlerin tanımların­da kimi geçişliliklerin oluşmasına neden olmuştur. Bu bağlamda, eğitim romanı olarak da adlandı­rılan Bildungsroman’a en yakın roman türleri “gelişim romanı” (Alm. Entwicklungsroman) ve “eğitsel romandır” (Alm. Erzie­hungsroman).6 Erziehungsroman türüne Jean-Jacques Rousseau tarafından kaleme alınan Emile ya da Eğitim Üzerine eserini ör­nek gösterebiliriz. Her üç roman türünün odağında da ­kahrama­nın gelişim öyküsünün olması, bu üç türün en belirgin ortak noktasıdır. Ancak genel olarak en büyük paralellik, Bildungsroman ile gelişim romanı arasında bu­lunmaktadır.

Gelişim romanında kahraman, gelişim süreci ve niteliğiyle Bil­dungsroman’ın kahramanından ayrılır. Bildungsroman, genellikle kahramanın çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemini kapsamak­tayken gelişim romanında kah­ramanın yaşamından belirli bir kesitin işlenmesi söz konusudur. Bu kesit örneğin, ergenlik döne­minin sonuna kadar bir evliliğin gerçekleşmesine kadar veya belli bir yaştan kahramanın ölümüne kadar olan bir dönemi ifade ede­bilir. Bildungsroman, sonunda ki­şiliğini bulan kahramanın ruhsal gelişimini insancıl bir açıdan göz önüne sererken gelişim romanın­da kahramanın yaşamda izlediği yol genel hatlarıyla, iç dünyası­nın irdelenmesinden çok sosyal ve kültürel açıdan, dış dünyayla olan çatışmaları ve sorunları açı­sından ele alınır.7 Gelişim roma­nına Hermann Hesse’nin kaleme aldığı Çarklar Arasında eserini örnek gösterebiliriz.

Sınırlayıcı bir tür tanımı yap­mak günümüz gerçeklerine ters düşeceğinden, Bildungsroman özellikleri taşıyan her tür roman­tik, realist, modern ya da post­modern roman, Bildungsroman türünün geniş yelpazesi içinde yerini alabilmelidir.

dipnotlar

1 D. Çiğdem Ünal, Bildungsroman Türüne Kavram Temelinde Bir Yaklaşım.

2 Suzanne Hader’ın Bildungsroman Türü: Büyük Umutlar (Engl. The Bildungsroman GenreÇ Great Expactations) (1996) adlı kitabındaki değerlendirmesi.

3 Gürsel Aytaç, Genel Edebiyat Bilimi, 1999.

4 Gerhart Mayer, Der deutsche Bildungsroman.

5 Gerhart Mayer, Der deutsche Bildungsroman.

6 Nedim Gürsel, Yazın Akımlarının Oluşumunda Toplumsal/İdeolojik Yapının Yeri, Türk Dili, Aylık Dil ve Yazın Dergisi, Yazın Akımları Özel Sayısı, 1981.

7 Suzan Ashley Gohlmann, Starting over: the task of the protagonist in the contemporary Bildungsroman, 1990.


İlgili Haberler

kardes-topluluklar
Kardeş Topluluklar

YTB Başkanı Abdullah Eren Kuzey Makedonya’nın önemli şehirlerinden Manastır’da bulunan Kadı Mahmud Cami olarak da bilinen Yen

Cumartesi, 23 Kasım 2024

kardes-topluluklar
Kardeş Topluluklar

YTB Başkanı Abdullah Eren Irak’ta gerçekleştirilen nüfus sayımına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Eren, Kerkük’ün demog

Cuma, 22 Kasım 2024

her-boydan
Her Boydan

Nijeryalı uluslararası öğrencimiz Ali Fahd'dan bir şiir: "Çayın Özü"

Cuma, 22 Kasım 2024