Köklerim Tamamlanmamış Benliğimdir
Cuma, Eylül 8, 2023Bir kaybolmuşluk, aidiyetten yoksunluk hissi, ne denir adına bilmiyorum, isminin bile yabancı olduğu… Tuhaf bir tutunamamazlık, gidecek yeri varken gidemeyişin hikâyesi gibi.
Bana “doğduğun yer mi”, “yaşadığın yer mi” yoksa “kalbinin içinde yaşayan, oraya ait hissettiğin yer mi” şeklinde sorular sorduran memleket olgusuna göre hangisini özlediğimi bilmediğim yerdir. Kendimi bir yere ait hissetmiyorum. Bir taraf memleketim, diğer taraf doğup büyüdüğüm yer. Hayatım boyunca bu ikilem arasında kalacağımın da farkındayım. Belki de çocukken “en çok nereyi seviyorsun, orayı mı burayı mı?” sorularına defalarca maruz kaldığımdan kendimi, bir yere ait hissetmiyorumdur. Ben zaten doğduğumdan beri hep gurbetteymişim gibi. Bir yere ait hissetmiyorum kendimi. Gittiğim yerde mutlu olan insanlardanım belki de ondandır.
Hayat olmadığın yerde olmakla sınıyor esasında seni. Bir kaybolmuşluk, aidiyetten yoksunluk hissi, ne denir adına bilmiyorum, isminin bile yabancı olduğu… Tuhaf bir tutunamamazlık, gidecek yeri varken gidemeyişin hikâyesi gibi. Dile getirmek zor, kelimeler anlamsız kalıyor. Başka bir dile en çok da ana diline yabancı olduğunu anlatmanın zorluğu tüketiyor bu kez insanı. Nasıl tarif edilir bilmediğin bir duygunun dile gelirken acı çekişi, demem o ki nihayetinde tüm yakarışın bu hayatta, yerini bulamamanın serzenişi. İşte o zaman anladım üzerine neden bu kadar çok türkü yazıldığını, gurbet bağlamanın tellerindeydi.
Gurbet nedir bilir misiniz?
Ne düğünde ne bayramda yani ne sevinçte ne de üzüntüde sevdiklerinin yanında olmaktır. En zoru da acı günde yapayalnız kalakalmaktır. Bence gurbetin modern zamanındaki en iyi tanımı, gece geç saatte memleketten gelen telefonun yüreğinizi ağzınıza getirmesidir, ölüm haberini geç almaktır. Bir saniye içinde anneanne ya da dedenizin vefat ettiğini, sabah ilk uçağın kaçta olduğunu, şimdi çıkarsanız cenazeye ya da hastaneye yetişip yetişemeyeceğinizi düşünürsünüz. Fakat gelen telefonda “yanlışlıkla aradım” sözünü duyduğunuzda dünyalar sizin olur. Her şeyiniz var ama hiçbir şeyin tadı yok gibi düşünün. Gurbetin acısı zamanla azalmaz, her gün biraz daha artar ve sadece alışılmış olursunuz. Düşünsenize hem özleyensinizdir hem özlenen.
Bazen yalnızlığa, sessizliğe teslim olup kabuğunuza çekilip dünyadan yok olmayı istersiniz.
Kemalettin Kamu’nun da dediği gibi “Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde.”