Memleketim Dergisi 60. Yıl Özel Sayısı ile Raflarda

Çarşamba, Ocak 5, 2022

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nca yayımlanan Memleketim dergisinin "60. yıl özel sayısı" okurlarıyla buluştu. Türkiye ile Federal Almanya arasında 1961’de imzalanan İş Gücü Anlaşması’nın 60. yılı kapsamında hazırlanan sayıda; Almanya’daki Türk diasporasının zaman içinde geçirdiği ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal dönüşümün yanı sıra Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin Türk diasporası ekseninde dünü ve bugününü inceleyen çalışmalar yer alıyor.

YTB'nin önde gelen süreli yayınlarından olan ve  "60. yıl özel sayısı" yayımlanan Memleketim dergisi okurla buluştu.

Türkiye-Almanya arasında imzalanan İş Göçü Anlaşması’nın 60. yılına özel konu ve dosyalarla hazırlanan bu sayıda Bülent Güven, “60 Yılın Muhasebesi” adlı yazısında Almanya’daki Türk toplumunun altmış yıllık serüvenini çeşitli boyutlarıyla ve genel hatlarıyla değerlendiriyor.

Dr. Şuay Nilhan Açıkalın ise, “Euro-Türkler ve Türk-Alman İlişkilerinde Değişen Rolleri” isimli yazısıyla Almanya’daki Türk diasporasını göç, uyum, katılım, kimlik ve kültür bağlamında ele alıyor.

Enes Seydanlıoğlu da, “Almanya’da 60 Yıllık Göç Tecrübesinin Öznesi: Türk Diasporası” adlı yazısında NSU cinayetleri, Solingen Katliamı, Mölln Katliamı ve Hanau Saldırısı bağlamında Almanya’daki Türklerin uğradığı ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve terör saldırılarını inceleyerek altmış yılın genel bir değerlendirmesini yapıyor.

“Avrupa’nın Türk Algısının Tarihsel Dönüşümü”  adlı yazısıyla Dr. Tuğba İsmailoğlu Kacır ise Avrupa’da tarih içinde değişen Türk imgesini birbirinden farklı boyutlarıyla ele alarak Türk algısının kültürel ve siyasal boyutlarına değiniyor.

Doç. Dr. Meryem Nakiboğlu, “60. Yılında Almanya’da Göçmen Edebiyatı” adlı yazısında Almanya’daki Türk edebiyatını sosyokültürel ve sosyopsikolojik olarak inceliyor ve Nakiboğlu bu yazısında Almanya’daki göçmen edebiyatının zaman içinde geçirdiği dönüşümü de irdeliyor.

“60. yıl özel sayısı”na “Almanya’da Siyasal Yapı ve Katılım” adlı yazısıyla katkı sağlayan Dr. Mustafa Arslan da bu sayıda Almanya’daki siyasal yapı ve seçim süreçleri ile Almanya’nın siyasal partilerini ele alarak Türklerin Almanya’daki siyasal ortama katılımlarını analiz ediyor.

Dr. Mehmet Gürcan Daimagüler ise “NSU Cinayetlerinden Ders Çıkarabildik mi?” adlı yazısında terör örgütü NSU’nun Almanya’da işlediği cinayetleri, bu cinayetlere ilişkin soruşturma ve yargılama süreçleri ile Alman medya ve bürokrasisindeki “NSU cinayetleri” algısını inceliyor.

Kişisel bir göç serüveninden yola çıkarak yazdığı “Gurbetçilerle Dolu Hayatın İçinden Konuşmak ve Mustafa Dayım” adlı yazısıyla Erkan Şimşek bu sayıda, Almanya’daki Türk toplumunun tarih, kültür ve sosyolojisine ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

“Kreuzberg’in Nefesleri” adlı yazısıyla da Güven Çolak, okurları farklı kimlik ve kültür dokusuyla göze çarpan Kreuzberg özelinde bir göç yolculuğuna çıkararak Almanya’daki Türklerin zaman içindeki serüvenini farklı yönleriyle ve özgün bir dille ele alıyor.

Ömer Faruk Altıntaş ise “Müslüman Kalarak Almanyalı Olmak” adlı yazısıyla Almanya’daki Müslüman varlığı, Müslüman toplulukların yapısal özellikleri ve Müslümanlar etrafında gelişen temel meseleleri irdeleyerek Almanya’da İslam ve Müslümanlığa ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunuyor.

Dr. Latif Çelik de “60. Yılında Asimilasyon ve Entegrasyon Arasında Almanya Türkleri” adlı yazısıyla Almanya’ya Türk göçü, Almanya’daki asimilasyon ve entegrasyon tartışmaları, entegrasyon kavramının Alman kamuoyunda algılanış biçimi ve bu tartışmaların Türk toplumuna yansımalarını ele alıyor.

“İşçiden Girişimciye Almanya’daki Türklerin Ekonomik Varlığı” adlı yazısında ise Doç. Dr. Seyithan Ahmet Ateş, Almanya Türk toplumunun ekonomik ve ticari olarak Almanya ve Türkiye’ye yaptığı katkılardan hareketle Almanya’daki Türklerin, BionTech gibi, dünya çapında ses getiren başarılarını inceliyor.

Dr. Yılmaz Bulut ise “Almanya’da Türkçe 60 Yıldır Öğrenilmiyor, Unutuluyor” adlı yazısıyla Türkçenin Almanya’daki durumunu ele alarak okullardaki Türkçe derslerini, yeni kuşakların Türkçeye bakışını, veli sorumluluğunu ve Türkçenin yaşatılmasında sivil toplumun rolünü irdeliyor.

 “Avrupa Türk Sosyolojisinin Ontolojik İnşası: Göçün Sosyofenomenolojisi” adlı yazısıyla da Sahra Şahin, Avrupa Türk Toplumunun ontolojik varlığı, kurumsal yapılanması ve nitelikli bir topluma yöneliş sürecine ilişkin önemli meseleleri ele alıyor.

 


İlgili Haberler

telve
Telve

Dilara Gündüz’ün “Avusturya Göçü’nün 60. Yılı” sergisi, sadece fotoğraflarla değil, aynı zamanda derin insan hikâyeleriyle de

Perşembe, 21 Kasım 2024

baglar
Bağlar

Aliya’nın yakın dostu Mustafa Spahic ile Aliya ile tanıştığı yıllardan bugüne Aliya’yı ve onun düşünce mirasının anlamını kon

Çarşamba, 20 Kasım 2024

duyurular
Duyurular

Sözleşmeli Bilişim Personeli Alım İlanı

Çarşamba, 20 Kasım 2024