Uygurların Somut Olmayan Kültürel Mirası: “Uygur On İki Makamı”
Pazartesi, Ocak 22, 2024Uygurların en önemli kültürel miraslarından biri “Uygur On İki Makamı”dır. Uygur kültürünün tarihî ve kültürel bütün katmanlarını içine alan “Uygur On İki Makamı”, Uygurların yaşama sevinçlerini, üzüntülerini, haksızlık ve zulüm karşısındaki tutumlarını, geleceğe olan inanç ve umutlarını yansıtmaktadır.
Uygurların en önemli kültürel miraslarından biri “Uygur On İki Makamı”dır. Uygur kültürünün tarihî ve kültürel bütün katmanlarını içine alan “Uygur On İki Makamı”, Uygurların yaşama sevinçlerini, üzüntülerini, haksızlık ve zulüm karşısındaki tutumlarını, geleceğe olan inanç ve umutlarını yansıtmaktadır. Başta Ali Şir Nevayî olmak üzere Lütfî, Fuzulî gibi şairlerin şiirleriyle, “Garip ile Senem”, “Yusuf Ahmed” gibi halk destanlarıyla, halk şarkıları ve halk danslarıyla ayrılmaz bir bütünlük oluşturan bu on iki makam, klasik edebiyat ve halk edebiyatı ile de yakından ilgilidir. Uygur On İki Makamı’nın her biri “büyük nağme”, “destan” ve “meşrep” olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.
“Büyük nağme” kısmında 9-10 halk türküsü yer alır. Bu türküler, genellikle lirik özellik taşır. “Dastan” kısmında 3 ile 6 arasında değişen sayılarda türkü vardır. Bu türküler tahkiye niteliklidir, yani “Ferhat ile Şirin”, “Garip ile Senem” gibi halk hikâyelerinden alınan parçalardır. Her türküden sonra bir merğul gelir. “Merğul” terimi Arapçadır ve makam müziğinde bir ezgiden diğer ezgiye geçerken çalınan geçiş melodisidir.
“Meşrep” kısmında ise 3 ile 6 arasında değişen sayılarda türkü bulunmaktadır. Bu kısımda yer alan türküler, genellikle dans havası olan türkülerdir. Önce yavaş başlar, gittikçe coşku artar ve sonunda zirveye ulaşır. Uygur kültürünün şaheserlerinden biri olma özelliğini gösteren “Uygur On İki Makamı”, Birleşmiş Milletler Bilim, Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 25 Kasım 2005’te “Somut Olmayan Kültürel Miras” listesine alınmıştır. Uygur On iki Makamı şunlardır:
- Rak Makamı
- Çebbayat Makamı
- Müşavirek Makamı
- Çehargah Makamı
- Pencigah Makamı
- Özhal Makamı
- Acem Makamı
- Uşşak Makamı
- Bayat Makamı
- Neva Makamı
- Segâh Makamı
- Irak Makam
UYGURLARIN HALK ÇALGILARI
Üflemeli Müzik Aletleri
Ney: Ney, eski dönemlerde hayvanların kemiğinden yapılan iki-üç delikli, dik veya yan tutularak çalınan üflemeli bir çalgıdır. Sonraki dönemlerde kamıştan yapılmaya başlanmış ve delik sayısı da sekize çıkarılmıştır. Neyin uzunlukları farklı olup kemikten yapılanlar 20 cm, kamıştan yapılanlar 40-50 cm uzunluğundadır.
Baliman: Baliman, düz tutularak çalınan ve üflemeli, ney türünde bir çalgıdır. 28 cm uzunluğundaki erik veya gürgen dalının üst kısmının yontularak eğimli hâle getirilmesiyle yapılan balimanın ağız kısmına bir parça konulup delikleri açılır, önceleri üç-dört delikli olan bu müzik aleti, günümüzde sekiz delikli olarak kullanılmaktadır.
Surnay: Surnay, eski dönemlerde çilan ağacından yapılırken sonraki dönemlerde erik ağacı ve bakırdan yapılmaya başlanan üflemeli bir çalgıdır. Surnayın uzunluğu 43 cm olup üst kısmında yedi delik, altında da bir delik bulunmaktadır. Geçmişte daha çok savaşlarda çalınan bir müzik aletidir. Surnay, günümüzde Uygur Türklerinin her türlü bayram, düğün ve meclislerinde kullanılmaktadır.
Burğa: Burğa, en eski üflemeli çalgılardan biri olup 20-30 cm uzunluğunda, yay şeklindedir ve parmak deliği bulunmamaktadır.
Karnay: Karnay, burğa ve surnay esas alınarak yapılmış bir çalgıdır. Uygurların en eski çalgılarından olan karnay, sesi kalın ve yüksek olduğu için “nere” diye de adlandırılır. Şekil itibariyle surnaya benzer ancak ondan çok daha uzundur. Önceden ağaçtan yapılan karnay, sonraki dönemde bakırdan yapılmış olup uzunluğu 1,5-2 metredir. Günümüzde özellikle düğünlerde gelin ile damadı karşılarken ve bayramlarda kullanılmaktadır.
Telli Müzik Aletleri
Rebap: Uygurların kullandığı müzik aletleri içerisinde en yaygın olanlarından biridir. Kaşgar rebabı, Dolan rebabı ve Koyçi rebabı gibi çeşitleri bulunmaktadır. Eskiden genellikle dört telli olarak kullanılan mızraplı çalgılardan olan rebap günümüzde altı veya yedi telli olup 90 cm uzunluğunda bir müzik aletidir.
Kaşgar Rebabı: “Oyma rebap” olarak da adlandırılan Kaşgar rebabı, erik, çınar ve ceviz ağacından yapılmakla birlikte yılan derisiyle kaplanır. Rebabın uzunluğu 90 cm olup ortalama yirmi perdeli ve yedi tellidir.
Dolan Rebabı: Daha çok Dolanlılar tarafından kullanıldığı için bu adı alan Dolan rebabının uzunluğu 90 cm olup on beş-on dokuz arasında teli bulunur.
Koyçi Rebabı: Hoten civarında yaygın olup daha çok dağlık bölgelerdeki meşreplerde ve çobanlar tarafından kullanılır. Gövdesi dut veya ceviz ağacından yapılıp at veya eşek derisiyle kaplanır. Koyçi rebabının 10 perdesi ve bağırsaktan yapılan üç teli vardır.
Tambur: Tambur, 140 cm uzunluğunda olup genellikle dut ağacından yapılmaktadır. Meşreplerde yalnız olarak ya da diğer müzik aletleri eşliğinde icra edilen tamburun makam icrasında önemi büyüktür. Otuza yakın perdesi vardır. Mızrapla çalınmakla birlikte özelliği sapının uzun ve sesinin buğulu olmasıdır.
Dutar: Yaklaşık 130 cm uzunluğunda ve mızrap kullanılmaksızın parmakla çalınan bir çalgı olup ilk şeklinden günümüze bağırsaktan yapılan iki teli ve on beş perdesi bulunur. Düğün ve eğlencelerin başlıca çalgısı olan dutar, bazen tef eşliğinde çalınmaktadır. Dutar, dut, kestane, ceviz ve kayısı ağacından yapılsa da genellikle dut ağacı tercih edilmektedir. Gövdesi genellikle söğüt ağacından kaplanır ve üzeri işlenir.
Berbab: Uygurların en eski çalgılarından biri olup başlangıçta mızrap ile çalınırken günümüzde parmakla çalınmaktadır. Dut ve çınar ağacından yapılan berbab, 70-80 cm uzunluğunda, otuz perdeli ve dört telli olup dik tutularak çalını
Vurmalı Müzik Aletleri
Dumbak-Dümdap: Eskiden kurumuş ağaç gövdelerinin oyulup üzerine deri geçirilmesi suretiyle yapılan ve el ile çalınan dumbakın zaman içerisinde çeşitli şekilleri oluşmuş olup farklı çubuk ve tokmaklarla çalınmaktadır. Daire şeklindeki dumbakın çapı, ortalama 40-50 cm olup zengin ve yüksek sesi ile diğer müzik aletlerine ritim sağlamakta, meşreplerde ve orkestralarda sıklıkla kullanılmaktadır.
Davul: Davul, dumbak türünden vurmalı bir çalgı olup zaman içerisinde kasnağı ağaç, demir ve bakırdan yapılmaya başlanmıştır. Davulun üst kısmı geniş, alt kısmı dar ve yuvarlak şekildedir. Geniş yüzü eşek veya sığır derisi ile kaplıdır. Büyük, orta ve küçük olmak üzere çeşitli şekilleri mevcut olup tümü çubuk ve tokmakla çalınmaktadır. Kalabalık tören ve merasimlerde davul, dumbak ile birlikte çalınmaktadır. Ayrıca surnay her zaman davula eşlik eden çalgılar arasındadır.
Tef: Tef, ağaç kasnak üzerine gerilmiş at veya sığır derisinden yapılan bir ritim çalgısı olup kasnağın iç yüzeyinde metal halkalar bulunmakta ve el ile vurulmak suretiyle çalınmaktadır. Bazı klasik ussul ve meşreplerde sadece tef kullanılmakta olup çeşitli ebatlarda yapılmaktadır. Ayrıca niteliğine göre “nağme tefi” ve “meşrep tefi” gibi türleri bulunmaktadır.
Sapayi: Bu çalgının yapımında genellikle erik, ceviz ve dut gibi ağaçlar kullanılıp yan yana getirilmiş ve birbirine bağlanmış 46 cm uzunluğundaki iki ağaçtan yapılmaktadır. Yan yana getirilen iki çubuğun üst tarafına iki tane büyük demir halka yerleştirilir. Her bir halkaya yine on tane küçük demir halka asılır. Halkaların ağaç çubuğuna değen kısma bir parça teneke yerleştirilir. Bu kısım, sesin elde edildiği yerdir. Sapayinin omuza vurulması ve sallanmasıyla ses elde edilir. Sapayi, zaman zaman diğer ritim sazlarıyla birlikte de kullanılmaktadır. Kaşık İki tahta kaşığın arka yüzünün birbirine vurulmasıyla çalınan kaşık, üzerinde çeşitli işlemeleri barındırır. Genellikle elma ve erik ağacından yapılmaktadır. Sağ elde tutulan bir çift kaşık sapından tutularak ucu sol elin avucuna, dize, omuza veya yere vurulmak suretiyle ritim tutulur.
Taş: “Çakçuk” olarak da adlandırılan bu vurmalı çalgı, elips şeklinde iki taştan ibarettir. Her elde bir çifti tutularak parmaklar yardımıyla birbirine vurulmak suretiyle çalınır.
Yaylı Müzik Aletleri
Satar: Genellikle erik ve dut ağacından yapılan satarın uzunluğu 140 cm olup yay ile çalınmaktadır. Üç gruba ayrılan on üç teli olup on sekiz perdelidir. Makam icrasında önemli yer tutup genellikle makam mukaddimeleri satar ile çalınmaktadır.
Ğircek (Kumul Ğirceği): Daha çok dut ve kavak ağacından yapılan yaylı bir çalgı olan Kumul ğirceğinin teknesi silindir şeklindedir ve oyulan kısmı yılan veya keçi derisi ile kaplıdır. İki ana teli olup bu teller ipek veya çeliktendir (misina da olabilir). Ayrıca altı veya yedi kadar rezonans teli bulunabilir. Büyük ve küçük ebatları bulunan ve Kumul makamlarının icrasında kullanılan Kumul ğirceğinin kendine özgü bir çalma metodu olup sesinin yüksekliği ayarlanabilmektedir.
Dolan Ğirceği: Genellikle dut ağacından yapılan Dolan ğirceğinin teknesi daire şeklindedir ve yılan veya keçi derisi ile kaplanır. Yay ile çalınan bu ğirceğin iki ana teli olup on kadar rezonans teli bulunabilir. Uzunluğu 80 cm olup daha çok tarım bölgesinde ve Dolanlar tarafından sıklıkla kullanıldığı için bu adı almıştır.
Kuştar: Kuştar, sapının üzerine işlenmiş olan bülbül figüründen dolayı bu adı “kuş-tar” almış olup günümüzde “huştar” şeklinde adlandırılmaktadır. Şekli kemana benzeyip boyu 50 cm civarındadır. Kuştarın eski şekli on bir telli olup günümüzde dört asıl tel ve yedi rezonans teli bulunmaktadır. Ses yüksekliği ve niteliğine göre değişik şekilleri mevcuttur.
Ziltar: Otuz beş teli bulunan ziltar, satar, rebap, kalun ve gitar gibi çalgı aletlerinin yerine de kullanılmaktadır. Sesi ince olup diğer müzik aletleriyle birlikte ya da tek başına çalınmaktadır.
Kaynak: Uygurların Somut Olmayan Kültürel Mirası