Çalışmadığı Yerden
Çöl olurdu; ayazı içten çeken, develerin sahibine yük olmadığı, yıldızların sahrada zikir halkasına dönüşüp kumları esma gibi çektiği çöl iyi olurdu. Irmak olurdu; dağın göğe tırmandığı eğinden kayaları yuvarladığı, suların hep salih rüyalar gibi yunduğu ne varsa ırmak da güzel olurdu. Dedim ya, çalışmadığım yerden geldi. devamını gör..
BağlarBağlar’ın 2. Sayısı, “Çizgiler, Sınırlar, İzler” Dosyasıyla Çıktı!
Gümülcine’den Mamuşa’ya, Dedeağaç’tan İştip’e, Kırcaali’den Velingrad’a, Prizren’den İskeçe’ye, Saraybosna’dan Zenica’ya, Üsküp’ten Gostivar’a, Mostar’dan Radoviş’e ve Durres’ten Konçe’ye uzanan çizgilerin, aşılan sınırların, sürülen izlerin, birleşen ellerin ve Türkçe söyleşen dillerin dergisi Bağlar, ikinci sayısıyla okurunu yeniden selamlıyor. devamını gör..
BağlarBalkanlar’da Türk Sesi: Köprü Dergisi
Bu kutlu yolculuğun ilk somut adımı 2002 yılının Ocak ayında atıldı. Bizden, bize dair; ortak hafızamıza, gönül dünyamıza hitap eden kelimeler kâğıt üzerinde yerini alırken 20 yıla erişecek ve erecek bu meşakkatli ama bir o kadar da bereketli süreci kim tahayyül edebilirdi ki? devamını gör..
BağlarBir Balkan Türküsü
Sessiz, sarp, yokuş, dağlık bir ormandır bütün uzuvlarım. Her yanım bir çağrıdır şimdi, bir direniş bir çamurlu yola düşüş. Trenin ötüşü ve milyonlarca göz, ben ayrılığa düşmüş bir ülkünün çocukluğu… devamını gör..
BağlarŞiir, Şairin Nefesi
Olumsuz toplumsal olaylarda ve negatif hayat şartlarında şairin duruşu direniştir. Nefsi ile olan mücadelede de bu böyledir. Yaratıcıya karşı duyulan teslimiyet ise insanın iç huzurunu temin etmesini sağlar. Direniş ve teslimiyetle insanın dirilişi mümkündür. Şiir de bu dirilişin en narin ve keskin ifade ediş biçimidir. devamını gör..
BağlarBaşka (Baška) Bir Dergi
“Balkan edebiyatı”nın birleştirici çatısı altında, Balkanlar'a dair kültür, sanat ve edebiyatın her dalını kucakladık. Dergimizin içerisinde Türkçe ağırlıklı olarak Boşnakça ve İngilizce dillerinde edebiyat içerikleri sunduk. Öykü, deneme, inceleme, tefrika ve şiirlere yer verdik. Geçmişin tozlu raflarından çıkardığımız pek çok eseri de yeniden hatırlattık. devamını gör..
BağlarUğur Böceği
Biliyordu, Hasan amcanın yarası da hâlâ yeniydi, yataktan bile kalkamayacak hâldeydi. Bıçak elinde Ayşe teyzeye doğru koştu, iri cüssesiyle ahırın kapısındaki Ayşe teyzeyi neredeyse ezecekti. Hemen Uğur Böceği’nin boynuzundan tuttu, biraz başını kaldırdı ve boynundaki ipi bir hamlede kesti. Yaşlı inek hırıltıyla derin bir nefes aldı ve kocaman olmuş gözleri rahatladı. devamını gör..
BağlarGora
Biri askere veya gurbete giderken onu şarkılarla uğurlarız, oralardan dönerken de şarkılarla karşılarız. Gurbetten döndüğünde birisi ilk gün geleneksel kıyafetlerini giyer. Bunun sebebi belki onun özüne dönmesini hızlandırmak belki de hasretini en çabuk şekilde giderme çabasıdır. devamını gör..
BağlarEdebiyatla Tarihsel Köprüler Kurmak
Yahya Kemal’in “Kaybolan Şehir” dediği Üsküp’ün kaybolmadığını ispat etmeliydik. Bir yorgunluğu üstümüzden atmış, silkelenmiştik ve bu topraklarda millî-manevi değerlerimizi yazarak varlığımızı sürdürebileceğimiz bir mekân arıyorduk. Öğrenciydik; amatör bir ruhla başladık ama samimiydik. devamını gör..
BağlarSefer Tası
Hafif sıyrıkları olabilirdi. Adamınsa gölgelerin kapattığı yüzünde çizikler, morarmalar. Bu devirde kim taşır böyle şeyler diye düşündüm. Allah bilir dağılmış haki yelek cebinde köstekli saat, sürtünmeden dolayı diz kapakları yırtılmış bol tip bir pantolon, ceketinin iç cebinde tarak, misvak, katlı namaz takkesi… Yerde yatan adamla arama perde gibi gerilen bu yığın canımı sıkıyordu. Bağcığı çözülmüş bir ayakkabı teki gördüm kesitler arasında. Kaybolmuştu. Endişeliydi. Annesiz bir çocuk gibiydi. Işık da yanmak üzereydi. devamını gör..
Bağlar